3 Kasım 2015 Salı

Barcelona-Real Madrid | Derbi Yazıları Serisi


Aslında derbi aynı şehrin takımları arasında oynanan maçlara denir.Ancak Barcelona-Real Madrid arasında ki maçlarıda bir nev-i derbi olarak algıladığımız için El-Clasico'yu anlatacağım.
Sıra geldi Barcelona-Real Madrid yani “El Clasico”ya.Dünyada şu an bu maç kadar büyük merakla ve istekle beklenen bir derbi daha yoktur sanırım.Tabi bu iki takımın rekabetinde tek etken sporda ki çekişme değil,işin içinde ciddi oranda siyasette barındırmakta.El Clasico’nun hikayesi demek İber Yarımadası’nın hikayesi demektir aslında.


Real Madrid taraftarları İspanyol’dur,Barcelona taraftarları ise Katalan.Madrid taraftarları Kastilya Krallığı’nı temsil ederler ve Kastilya Krallığı’nın çocukları olarak bilinirler.Barcelona taraftarları ise Aragon Krallığı’nı temsil eder ve Aragon Krallığı çocukları olarak geçerler.Real Madrid’in sembolü eflatun-beyaz üstüne takım logosu ve hac işareti.Logo’da ki taç kralı (kralın tacı) temsil eder.Logoda ki eflatun Kastilya Krallığı’nı beyaz ise kralı simgeler.Barcelona’nın renkleri ise kırmızı ve mavidir.Bu renkler Barcelona takımının kurucusu Koan Gamper’in daha önce oynadığı Basel takımından gelmektedir.Logosunda ki sarı ve kırmızı renkler Katalanlığı sembol etmektedir.Madrid’in eflatun renginde olduğu gibi Barcelona’da da sarı renk Aragon Krallığını sembol eder.800’lü yıllarda Kastilya Krallığı İber yarım adasında konuşlanmıştır.1469 yılında Kastilya ve Aragon Krallıkları evlilik yoluyla birleşerek İspanya Krallığı’nı kurmuşlardır.Barcelona’lılar bu birleşmeyi yalnızca ekonomik yönden olumlu gelişemeler olacağı için kabul etmişlerdir.Daha fazla tarihi ayrıntıya girip boğmak istemiyorum bu iki takımın kökeninde yatan siyasi geçmişe kısaca değinmek istedim.

Günümüzde Barcelona’nında içinde bulunduğu Özerk Katalonya Bölgesi tamamiyle İspanya’dan ayrılmak istemektedir.
Tabi Madrid tarafı kralı savunan hatta bizzat 1920’de Madrid’le birlikte Real Sociedad,Real Union,Real Betis,Real Zaragoza takımlarıda Kral 8. Alfonso tarafından Real ünvanını alan ve logodaki tacı alan takımlardan birisidir.Barcelona tarafı ise krala karşı gelen özerk bir devlet kurmak isteyen,İspanya’dan ayrılmak isteyenlerin takımıdır.Zaten kökten gelen bir düşmanlık rekabet varken işin içine birde dünyaca izlenen bir spor dalıda girince rekabet iyiden iyiye artmış ve bugün beklide dünyanın en çok izlenen maçlarından biri olmuştur.


İlk karşılaşmaları 13 Mart 1902 tarihinde İspanya Kupası yarı finalinde  gerçeklemiştir.Barcelona 3-1 kazanarak finale çıkan takım olmuştur.
İki takım arasında ki en farklı galibiyet olan maç ise Real Madrid’in Barcelona’yı 11-1 yendiği maçtır ancak bu maçın bir hikayesi var şimdi ona deyinedeğim.
Yıl 1943,günümüzde Kral Kupası olarak isimlendirilen,o zaman ki adıyla Generalismo Kupası’nda iki ayaklı yarı finalde ilk maçı Barcelona 3-0 kazanmıştır.İç savaşın yeni bittiği İspanya’da ülkenin başında General Franco bulunmaktadır.Kendisi Hitler’i aratmayacak derecede diktatörlüğüyle bilinmektedir.İsyancıların büyük kısmıda Katalanlar’ın yoğun olduğu Barcelona’da bulunduğu için Başkent’in takımı Madrid aynı zamanda Franco’nunda takımıdır.

Maçtan hemen çnce Barcelona soyunma odası kapısının önünde Franco’nun baş koruması görünür ve Barcelona’lı oyunculara şu konuşmayı yapar:
“Unutmayın ki sizlere hayatınız bağışlandıysa ve futbol oynamanıza izin veriliyorsa, bu Franco'nun insani cömertliğindendir. Rövanşta merhametimizi zorlamayın.”
Mesaj gayet açık ya yenilin ya da tez kelleniz vurula demiştir kısaca baş koruma abimiz.Tabi işin içine ölüm korkusu girmiş kim takar Kral Kupası’nı? Bu lafların üstüne maç oynanır ve Madrid 11-1 yenen taraf olur ve finale çıkar.Ama gel gör ki finalde Athletic Bilbao 1-0 olsun bizim olsun der ve kupayı alır.Tabi yıllar sonra bu maçın sonucu FIFA tarafından geçersiz sayılır.



İşin diğer boyutu ise aslında bu derbi dünyanın en pahalı derbisidir.Şu an bu iki takım dünyanın en pahalı iki takımı konumundadır.Real Madrid şu an 715 MİLYON EURO,Barcelona ise 657 MİLYON EURO değerindedir.(Bize de hay maşallah! Demek düşer.)

Her ülkede rakip iki takımdada oynamış oyuncu olmak zordur.Hem Barcelona hemde Real Madrid’de oynamış 33 futbolcu bulunmakta ancak diğer 32 tanesine Luis Figo kadar öfke duyulmadığına eminim. (Figo'nun transferini anlatan yazım: http://nbafutboltenis.blogspot.com.tr/2015/10/ihanetin-ismi-figo_12.html )


Günümüzde Real Madrid-Barcelona karşılaştırması bizim ülkemizde Messi-Ronaldo karşılaştırmasına dönüşmüş durumda.Bu kadar üst düzey iki harika oyuncuyu aynı tarihlerde izliyor olmanın bilincine varmış birisi olarak bu ikiliyi sürekli yarıştırmak yerine bu ikilinin enfes mücadelesini izlemeliyiz bence.Tarih bir daha Messi ve Ronaldo’yu göremeyecek çünkü.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder