6 Ekim 2015 Salı

Celtic-Glasgow Rangers Derbisi | Derbi Yazıları Serisi

Celtic-Glasgow Rangers

Dünyanın en büyük 2-3 derbisinden biridir. Bu derbiyi diğerlerinden ayıran nokta taraftarlar arasında ki ayrım maddi durumlar değil dindir.Bu nedenle maçlar çok sert geçmekte.Saha içinde,dışında oyuncular arasında bile gerginlik hat safhadadır.Celtic  Katolik , Rangers Protestandır. Celtic-Rangers derbisine “Old Firm” adı verilmektedir.Old Firm’in olduğu günlerde İskoçya’da hayat duruyor.Bu öyle lafın gelişi değil gerçekten hayat duruyor. (Kurtlar Vadisi’nin ilk başladığı zamanları hatırlayın onun gibi. :D ) Yılda 4  kez karşılaşan bu iki ekibin taraftarları fikstürler çekildiğinde planlarını yaparlarmış o güne iş güç koymazlarmış rivayetlere göre.365 günün 4 günü İskoçya için bu yüzden çok önemlidir tabi.

Celtic  1888 , Rangers 1873 yılında kurulmuştur.Bu iki takım arasında ki rekabet aslında sadece din değildir.Dinin yanında birde direnişçiler-İngiliz yandaşları olarakta ayrım vardır.Sebebi de Celtic tarafı her zaman bağımsız bir İskoçya isterken,Rangers tarafı İngiltere himayesi altında bir İskoçya istemektedir.Yani tam anlamıyla bir “derbi” olabilmesi için gerekli alt yapıya sahipler.
Celtic-Rangers arasında oynanan ilk maçı 1-0’lık skorla kazanan taraf Celtic oluyor ve bu an futbol tarihinin belkide en önemli anlarından birisi oluyor.İleride hayatı durduracak.kanlar döktürecek bir derbinin fitili ateşlenmiş oluyor.Celtic ilk kurulduğu yıllardan itibaren üst üste şampiyonluklar elde etmeye başlıyor ve Katolik olan Celtic , çoğunluğu Protestan olan halktan tepkiler almaya başlıyor.Daha doğrusu halk bu şampiyonlukları kendine yediremiyor.Bunun üzerine milliyetçi John Ure Promise yıllar sürecek olan düşmanlığın ilk fitilini ateşliyor ve Celtic’lileri “bölücü,komünist papazlar” olarak nitelendiriyor.Hatta Rangers tribünlerinde İskoç bayrağı yerine İngiltere bayrağı açma olayını da ilk bu abimiz gerçekleştirmiştir.Tabi Celtic tarafı boş durur mu? Onlarda stadlarına İrlanda bayrağı asarak ortalığı iyice kızıştırmışlardır.İşin içine birde futbolun olmazsa olmazı taraftar marşları da giriyor tabi ki.Rangers tarafı “Billy Boys” marşını kendi marşları olarak seçiyolar hatta çok siyasi olduğu için UEFA tarafından söylenmesi yasaklanıyor ama Rangers taraftarı bunu takar mı? Takmadı tabiki de söylemeye devam ettiler.Celtic’de hepimizin bildiği Liverpool’un efsane marşı “You’ll never walk alone”u kendilerine uygun görüyolar.

İki takım taraftarları arasında ki bazı kötü olaylarada örnek vermek gerekirse 1997 yılında 16 yaşında bir Celtic taraftarı çocuk okuluna Celtic atkısıyla gidiyor ancak Rangers’lı bir taraftar tarafından öldürülünce zaten gergin olan takımlaritaraftarlar dahada geriliyor.Bu olaydan sonra dünyada da Celtic tarafının destekçileri artıyor tabi ki.



Son olarakta bu derbide ki karşıtlığı en iyi anlatıcak anıyla yazımı bitirmek istiyorum:
Aralarında bunca nefret,kin,düşmanlık olan iki takımın ortak bir noktaları var.İki tarafında aynı oranda nefret ettiği bir isim var; Mo Johnston. Johnston önce Celtic’te oynuyor ancak daha sonra Rangers’a transfer oluyor.Birde Katolik olunca tabi Rangers taraftarı Johnston’a nefret beslemeye başlıyor. Celtic tarafı da Rangers’a transfer olduğu için kıl oluyor.Hatta öyle ki bir Celtic-Rangers derbisini Mo Johnston’un golüyle Rangers 1-0 kazanıyor ancak Rangers taraftarları gole sevinmiyor.Hatta maçı 0-0 bitmiş olarak kabul ediyorlar.Yani bu ezeli nefretin (rekabet az kalır bunlara) tek ortak noktası Mo Johnston’a duydukları nefrettir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder