23 Ekim 2015 Cuma

Dirk 'Driggler' Werner Nowitzki


1978'in yaz aylarında başlayacak bir basketbol hikayesinin baş kahramanı olarak başlayabiliriz aslında. Fiziği ve oyun zekasıyla kısa sürede hem kendi ülkesinde hem Avrupa'da hem NBA'de kısaca bütün dünyada adından söz ettirmiş bir isim o. Uzun forvet olmasına rağmen; çıkıp dışarıya şut ata, oyunu kuran, oyunu yönlendirmesiyle takımını sırtlayan bir oyuncu. 2001-02 sezonundan başlayarak takımını 12 sezon boyunca aralıksız play-offs yaptıracak bir efsane. Maverickler'e tarihlerinde ilk kez final heyecanı tattırmış, 11 kez All-Star olmuş, NBA MVP'si seçilmiş ilk Avrupalı... Rekorları saymakla bitmeyecek bir Alman efsane. Peki bu efsane kimdir, neyin nesidir, nerelerden, nasıl gelmiş buralara? Buyurun bakalım, inceleyelim bu efsaneyi.
19 Haziran 1978'den başlayalım o zaman. Efsanenin ilk gözlerini açtığı tarih. Belki de daha o zamandan belliydi bir sporcu olacağı ama kimse bu kadarını da tahmin edemezdi. Sporcu bir ailenin en küçüğüydü o zamanlar. Annesi Helga Nowitzki profesyonel bir basketbol oyuncusuyken babası Jörg-Werner Nnowitzki ise hentbol oyuncusuydu. Aynı zamanda ablası Silke Nowitzki ise şampiyonlukları bulunan bir atlet ve tıp ki annesi gibi bir basketbol oyuncusuydu.
Dirk ilk olarak babasının mesleğini, yaptığı spor olan hentbola ve aynı zamanda tenis gibi farklı spor dallarına merak salmış fakat bu konuda teniste olan yavaşlığı onu bu sporu yapmasından alı koymuştu. Aynı zamanda sporlara olan diğer ilgisini ise öğretmeninin dersleri kötüye gitmeye başladığı için tavsiye üzerine bir süre ara verecekti. Fakat yine ilerleyen yıllarda fiziği ve üstünlüğü bu konudaki ilgisinin dağıtmış ve ailesinin de ortak kararıyla kendini basketbol oynamaya ve spora idrak etmeye başlamış olması her şeyin başlangıcı olacaktı.
İlk olarak basketbol kariyerine başlayacak olan Dirk, Almanya'nın bölgesel alt-yapı takımlarından DJK Würzburg takımına katılırken henüz 15 yaşındaydı. Aslına bakacak olursak kariyerinin dönüm noktası belki de tam olarak buradaydı. 15 yaşında anormal bir fiziği olan Dirk, Alman basketbolcu Holger Geschwindner tarafından keşfediliyor ve birlikte çalışmalara başlıyorlar. 15 yaşındaki anormal bir çocuk ve profesyonel Alman bir basketbolcu. İlk haftalar Dirk'i keşfetmek ve onu anlamak adına haftanın belirli günleri 2 veya 3 defa antrenmanlara başlayan Geschwinder, daha sonrasın Dirk'in oyun zekası ve oynayışından etkilenerek ailesinin de izniyle Dirk'i basketbola yönlendirmek ve sporda onu daha da ileriye taşımak ister. Ailesinin izni ve Dirk'in de bu konudaki isteğiyle artık profesyonel yaşantısına yavaş yavaş başlayan Dirk, artık daha profesyonel ekip ve heyet ile çalışmaya başlayarak kendini geliştirecektir. Ayrıca sadece sap bir basketbolcu olmaması için de antrenörü Geschwinder, Dirk'i enstrüman çalması için bir kursa ve boş zamanını da kitap okuyarak geçirmesini ister.


Dirk ile bir yılı aşkın süredir çalışmalarını sürdüren koç, hem fiziğinden hem de oyun görüşünden daha fazla etkilenmeye ve gelecek vaad eden bu çocuğu artık efsaneye yapmaya kafaya koymuştur. Dirk'in hayatının dönüm noktalarından biri olan koçunun sorduğu soru belki de artık kariyerinin başladığını belirtiyordu. "Şimdi dünyanın en iyilerine karşı mı yoksa Almanya'nın yerel kahramanlarına mı karşı oynayacağına karar vermelisin. Eğer ikincisini seçersen hemen antrenmanları durduracağız çünkü kimse bunun önüne geçemez. Ama en iyilere karşı oynamayı seçersen günlük antrenmanlar yapmak zorundayız." bu soru karşısında karar vermek için izin isteyen Dirk, tam zamanlı çalışma programı ile kendini basketbola adayacağı kararını da vermiş oluyordu. Koçu sayesinde her gün DJK Würzburg takımıyl hem de profesyonel basketbolcularla idman yapma şansı bulan Dirk, sadece 16 yaşındayken profesyonelliğe adım atarak DJK Würzburg takımının kadrosuna girmeyi başarıyordu.
DJK Würzburg kariyerine ilk olarak benchte başlayarak ve benchten gelerek skora katkı yapmasıyla ve sezon sonunda çift haneli sayı ortalamasını tuturmasıyla takımın dikkatini çeken Dirk, ikinci sezon onu yetiştiren koçu Holger Geschwindner'in koçluk görevine getirilmesiyle daha da çok skor bulmaya başlayan Dirk'İ takımı daha çok dış atışlarda skor bulma ağırlıklı kullanarak onun daha da gelişmesine olanak sağladı. Dirk'in 2.ligde olmasına rağmen Almanya Milli Takım'ı koçunun dikkatini çekmesi ve onun izlediği maçta 24 sayı kaydetmesinden sonra "Dirk Nowitzki son 10 belki de 15 yılın en büyük Alman basketbol yeteneği." açıklamaları Milli Takım kariyeri için de bir başlangıç sayılabilir. İlerleyen yıllarda bir çok kulübün dikkatini çeken genç Dirk, 96 sezonunda Barcelona'nın teklifini geri çevirmesiyle de tüm dünyada adını iyice duyurmaya başlamıştı. O yıl Nike 'Hoop Heroes Tour' kapsamında Charles Barkley ve Scottie Pippen gibi NBA yıldızlarıyla karşılıklı oynama şansı bulan Dirk, burada Carkley gibi bir ismin üzerinden smaç vurmasıyla da iyice ilgi odağı olmuştu. Barkley bunun üzerine Nowitzki için "Bu çocuk bir aptal. NBA'e gelmek isterse beni arayabilir." dedi. 29 Mart 1998'de Nowitzki, ABD'de genç yeteneklerin dikkatle izlendiği Nike Hoop Summit maçına seçildi. Bundan sonra da zaten NBA kariyerinin başlangıcı ve Amerika rüyası gerçek olmaya başlamıştı.



                       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder